Adalet Bakan Yardımcısı Birkan: Sağlıklı ekonomi hukuk ve adaletten geçer
Adalet Bakan Yardımcısı Zekeriya Birkan, “Sağlıklı ve sağlam bir ekonomi, hukuk ve adaletle doğrudan ilişkilidir. Yani sadece ekonomik önlemler değil, ekonomik çözümler de yeterlidir. Bunun hukuk ve adaletle desteklenmesi gerekir.” söz konusu.
Türkiye Adalet Akademisi, Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) ve HAK-İŞ tarafından Sapanca’da bir otelde düzenlenen İş Hukuku Değerleme Sempozyumu’na katılan Birkan, hukuk ve yargılama faaliyetinin hayatın tüm alanlarını kapsayan bir süreç olduğunu belirtti. .
Birkan, yargı faaliyetleri sonucunda hem bireyi hem aileyi hem de tüm toplumu derinden etkileyen kararlar alındığını söyledi. sözünü kullandı.
Bu amaçla Türkiye Adalet Akademisi’nin yargı faaliyetinin ana aktörleri olan hakim ve savcılara yönelik hizmet içi eğitimleri aktif olarak yürüttüğünü kaydeden Birkan, hukukçularla ilgili paydaşların katılımıyla bilimsel sempozyum ve çalıştaylar düzenlendiğini kaydetti. Bunlardan biri de İş Hukuku Değerlendirme Sempozyumu idi.
İş hukukunun değerine değinen Birkan, “Sağlıklı ve sağlam bir ekonomi, hukuk ve adaletle doğrudan ilişkilidir. Yani sadece ekonomik önlemler, sadece ekonomik çözümler tek başına yeterli değildir. Bunun hukuk ve adaletle desteklenmesi gerekir.” dedi.
Birkan, işçi hakları, işveren hukuku gibi alanların önceden düzenlenmesi gerektiğini belirterek, dile getirilen konu ve sorunları toplantının ardından gündeme alacaklarını söyledi.
Personelin ve patronun yasal güvencelerinin olması gerektiğini vurgulayan Birkan, “İş davaları ve diğer davaların çözümü için Yargıtay’ları getirdik. Bu mahkemeler şu anda birçok sorunu kendi yöntemleriyle çözüyor ama birçok sorun da orada duruyor. inşallah en kısa zamanda çözeriz.Özellikle iş hukuku konusunda deneyimli bir Yargıtayımız var.” konuştu
Hukukta son yıllarda gelişen inceleme yollarının olduğuna değinen Birkan, “Şimdi iş davaları olsun birçok davada yeni alternatif çözümler getirdik. Bunlardan biri de arabuluculuk. Bu konudaki eleştirileri not ettik. İlgili birimler bu konuda çalışıyor. İnşallah bu sorunları çözeceğiz.” terimleri kullandı.
Birkan, davaların hedeflenen sürede ve makul sürede tamamlanmasını hedeflediklerini vurgulayarak, bu konuda çalıştıklarını sözlerine ekledi.
“Özellikle iş kolu davalarında yaşadığımız en büyük sorun davaların uzaması”
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Yargıtay’la yaşadıkları sorunların bir kısmının çözüleceğine inandıklarını söyledi.
Bu konuda değerli adımların kaydedildiğini belirten Arslan, şöyle devam etti:
“Özellikle iş kolu davalarında yaşadığımız en büyük sorun davaların uzaması. Geciken adalet adalet değil. Bu geciken adalet toplu sözleşme sistemimizi tıkıyor, işçileri büyük mağduriyetlere maruz bırakıyor ve sonuca ulaşmak uzun zaman alıyor. Bizim istediğimiz nokta Yargı yükünün azaltılmasına yönelik çabalar önemli ancak yargı yükünün özellikle yerel ve istinaf mahkemelerinde hala büyük bir sorun olduğunu görüyoruz.”
Yargılama ve iş kolu yönetmeliğindeki sıkıntılarından bahseden Arslan, analiz önerilerini sundu.
Arabuluculuk sistemine değinen Arslan, “HAK-İŞ’in arabuluculuk sistemine herhangi bir itirazı olmadı. Zorunlu değil isteğe bağlı bırakmak istedik ama maalesef başarılı olamadık. Artık kıdem tazminatından bahsetmiyoruz. Gerçekten de. Zorunlu olduğu halde masaya giden işçilerin büyük ölçüde korumasız olması ve orada “Jenerik bir pekiştireç olmamasından dolayı kazançlarının büyük bir kısmından vazgeçip anlaşma yoluna gitmeleri üzücü. Ben bunu bir anlaşma olarak görmüyorum. Maalesef hukuk, bu çalışanların emeklerinin hukuk ve yargı yoluyla ellerinden alındığı bir tablo çiziyor önümüze. Bunu çözmemiz lazım.” değerlendirmesini yaptı.